Yapılan araştırmalar, et, süt ve yumurta tüketiminin ABD’deki gıda kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 84’ünden sorumlu olduğunu ortaya koymaktadır.
Bilim adamları 300’den fazla gıda türünü ve 16 binin üzerinde Amerikalının beslenme etkilerini analiz ederek bu sonuca varmışlardır. Ortalama bir günde en fazla hayvansal ürünü yiyenlerin sadece yüzde 20’si, diyetle ilgili emisyonların yüzde 46’sını oluşturmaktadır.
Meyveler, sebzeler, tahıllar ile kabuklu yemişler ve tohumlar gibi bitki bazlı gıdalar, diyetle ilgili emisyonların sadece yüzde üçünü oluşturmaktadır. Baklagiller yerküreye en az zararlı olan bitkidir (sera gazı emisyonlarının sadece binde üçünü oluşturmaktadır).
Uzmanlara göre daha az kalori ve daha az hayvansal gıda tüketerek diyetlerin etkisini azaltmak, ABD’deki sera gazı emisyonlarında önemli düşüşler sağlayabilir.
Diğer yandan çiftlik hayvanlarının yetiştirilmesinden kaynaklanan karbondioksit emisyonları, küresel insan kaynaklı emisyonların yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmaktadır. Sığır eti ve süt üretimi, karbondioksit emisyonlarının önde gelen suçlularıdır.
Başka araştırmalarda da benzer sonuçlar alınmaktadır. Nereden bakılırsa bakılsın vegan olmak, yapılacak en doğru şeydir. İnsanların artık bitki bazlı bir diyete geçmeleri gerekmektedir.
Kuruluşumuz bünyesinde, vegan kriterlerine uygun çok çeşitli test ve analizler yapılmakta ve ürünlerin vegan oldukları doğrulanmaktadır. Talep eden kişi ve kuruluşlara verilen V-Mark sertifikasyon hizmetleri, yürürlükte olan yasal düzenlemelere ve yerli yabancı kuruluşlar tarafından geliştirilen standartlara dayanmaktadır.
Kuruluşumuz, vegan belgelendirme hizmetleri vermek üzere kurulmuş tarafsız ve bağımsız bir belgelendirme kuruluşudur.